DİĞER
Naif. Süper, Doppler, Bildiğimiz Dünyanın Sonu romanlarıyla medeniyete ilişkin temel bir şeylerin fena hâlde yanlış gittiğini söyletmekten çekinmeyen Erlend Loe sorularımızı yanıtladı
Bilge Karasu: Yazmak Nezo. Pazar yahut Pazartesi günü söylediklerini hatırlıyorum. Yazmak bir ihtiyaç değil. Hava, su cinsinden bir şey? Onlar bulunmadıkça ihtiyaç oluyor gene.
Rachel Cusk'ın birbirine bağladığı sayısız hikâyenin bütününden ortaya çıkan hayatımız, kendimiz, benliğimiz dediğimiz şeyin pek de sabit bir şey olmadığı, “geçiş” hâlinde olduğu. Hatta belki de bir “çerçeve"den ibaret olduğu...
Anya von Bremzen’in Sovyetler Birliği tarihiyle kendi ailesinin hikâyesini mutfak kültürü üzerinden anlattığı Sovyet Mutfak Sanatı kitabında lezzet, hasret ve tarih bir arada...
Manguel: Türkiye’yi simgeleyen şehir olduğunu söylüyorlar, İstanbul’a gelince bütün Türkiye’yi anlarmışsın. Bana kalırsa durum tam tersi: İstanbul’un olmadığı tek bir şey varsa, o da Türkiye’nin simgesi
Boris Pasternak’ın tek romanı Doktor Jivago, dünya edebiyatının klasik ve en tartışmalı metinlerinden biri olarak kabul ediliyor. Eseri ilk kez Rusça aslından tam metin olarak Türkçeye çeviren Hülya Arslan, Doktor Jivago romanının arka planını anlatıyor
Gürsel Korat'ın yeni romanının esas meselesi, Korat'ın adeta bir yazı atölyesine çevirdiği metinde anlattığı kahramanların dünyaları ve bunların anlatım biçimleri...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık